Türkiye'nin otomotiv sektörü, hafif ticari araç, kamyonet ve kamyon ihracatında 2024 yılında rekor kırdı. 2023 yılına göre %13,8'lik bir artışla 5 milyar 577 milyon 367 bin dolarlık ihracat rakamına ulaşıldı. Bu, sektörün yıllık bazda elde ettiği en yüksek ihracat rakamı oldu. Geçen yıl 93 ülkeye ve özerk bölgelere ihracat gerçekleştirildi ve toplam otomotiv ihracatının %15'ini oluşturdu. Sektörün başarısında, Birleşik Krallık'a yapılan ihracatın büyük rolü bulunuyor.

Birleşik Krallık'a Rekor İhracat

Hafif ticari araç, kamyonet ve kamyon ihracatında Birleşik Krallık, açık ara ilk sırada yer aldı. 2023 yılına göre %25,74'lük bir artışla, Birleşik Krallık'a yapılan ihracat 1 milyar 533 milyon 416 bin dolara ulaştı. Slovenya, 845 milyon 440 bin dolarlık ihracat ile ikinci sırada yer alırken, İtalya'ya yapılan ihracat ise %2,59 düşüşle 619 milyon 345 bin dolara geriledi. Belçika ve Fransa'ya yapılan ihracatta ise sırasıyla %16,51'lik artış ve %10,5'luk bir düşüş gözlemlendi. Bu ülkeler, Türk otomotiv sanayisinin önemli pazarları arasında yer almaktadır. Başka önemli pazarlar arasında Almanya, İspanya, Avustralya, Danimarka ve Hollanda yer alıyor.

Diğer Avrupa Ülkelerine İhracat Performansı

Avrupa pazarındaki performans dikkat çekici. Almanya'ya yapılan ihracatta %57,95'lik bir artış yaşandı ve 263 milyon 301 bin dolara ulaştı. İspanya 225 milyon 629 bin dolar, Avustralya 117 milyon 368 bin dolar, Danimarka 117 milyon 92 bin dolar ve Hollanda ise 113 milyon 782 bin dolarlık ihracat ile ilk 10 ülke arasında yerini aldı. Bu ülkelerdeki pazar payının artırılması, sektörün geleceği için önemli bir hedeftir. Türkiye, bu ülkelerdeki talebi karşılamak için üretim kapasitesini ve ürün çeşitliliğini geliştirmeye devam edecektir.

Sektörün Geleceği İçin Olumlu Bir Resim

Otomotiv sektörünün güçlü performansı, Türkiye ekonomisi için önemli bir destek oluşturmaktadır. Yüksek ihracat rakamları, istihdam yaratılması ve ülke ekonomisine katkı sağlanması açısından oldukça değerlidir. Sektörün geleceği için de olumlu bir resim çizmektedir. Devam eden Ar-Ge çalışmaları ve yeni teknoloji yatırımları ile sektörün küresel pazarda rekabet gücünün daha da artacağı öngörülmektedir. Bu başarı, sektörün özverili çalışmasının ve uyguladığı stratejilerin bir sonucudur.