Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya gazetesine verdiği röportajda Türkiye ekonomisinin geleceğine dair umut vadeden açıklamalarda bulundu. Son iki yıldır uygulanan güçlü ekonomi programının, iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını kanıtladığını vurgulayan Bakan Şimşek, en zorlu dönemin geride kaldığını belirtti. Programın temel önceliğinin kalıcı enflasyon istikrarı olduğunu, bunun da sağlıklı bir ekonominin olmazsa olmazı olduğunu dile getirdi. Dezenflasyon sürecinin bir yıldır kesintisiz devam ettiğini ve Mayıs ayında yıllık enflasyonun yüzde 35,4'e gerileyerek Kasım 2021'den bu yana en düşük seviyesine indiğini açıkladı. Bu düşüş, son bir yılda toplam 40 puanlık bir azalmayı temsil ediyor. Mal enflasyonunun 3,5 yılın, hizmet enflasyonunun ise 35 ayın en düşük seviyesine gerilemesi, fiyat istikrarı yolunda kaydedilen önemli bir mesafeyi gösteriyor. Özellikle hizmet sektöründeki iyileşme, fiyat ataletinin kırılması açısından son derece önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bakan, yıl sonunda enflasyonun Merkez Bankası tahmin aralığında kalmasını öngördüğünü belirtti.

Kalıcı Fiyat İstikrarı Hedefi

Bakan Şimşek, kalıcı fiyat istikrarının sağlanmasıyla birlikte reel sektörün uygun maliyetle uzun vadeli finansmana daha kolay erişebileceğini vurguladı. Bu durum, yatırımları, üretimi ve istihdamı destekleyerek ekonomideki dinamizmi güçlendirecek. Düşük enflasyon ortamı, vatandaşlar için alım gücünün artması, tasarrufların değerini koruması ve konut başta olmak üzere temel ihtiyaçlara erişimin kolaylaşması anlamına geliyor. Hükümetin, kısa vadeli dalgalanmaların ötesine geçen, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme hedeflediğini ve küresel yapısal sorunlara karşı önemli avantajlara sahip olduğunu ifade etti. Bu durum, önümüzdeki döneme dair iyimser olma konusunda güçlü gerekçeler sunuyor. Sürecin, sadece riskleri yönetmek için değil, aynı zamanda ekonomiyi daha rekabetçi hale getirecek yapısal dönüşümleri hayata geçirmek için bir fırsat olarak değerlendirildiğini belirtti.

2026 Yılına Dair Beklentiler

Bakan Şimşek, 2026 yılının refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacağını öngörüyor. Vatandaşların alım gücünün artacağını, finansmana erişimin kolaylaşacağını, reel sektör üzerindeki belirsizliklerin azalacağını ve piyasalarda öngörülebilirliğin güçleneceğini belirtti. İstihdam ve gelir artışının ivme kazanacağını ve uygulanan reformların somut sonuçlar vermeye başlayacağını ekledi. Bu iyileşmenin, üretim, yatırım ve istihdam alanlarında da olumlu yansımalarını göreceğiz. Hükümetin, Türkiye'nin potansiyeline olan inancını ve üretim, yatırım ve istihdama odaklı politikalarını tekrar vurguladı.

Ekonomik Dönüşüm ve Yapısal Reformlar

Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerinin güçlendiği bir döneme girdiğini belirten Bakan Şimşek, uygulanan programın temel önceliğinin kalıcı fiyat istikrarını sağlamak olduğunu vurguladı. Programın, yatırım, üretim, istihdam ve ihracata odaklı olduğunu ve bu alanlarda destek sağladığını belirtti. Hükümet, yapısal dönüşümlerle ekonomiyi daha rekabetçi hale getirmeyi hedefliyor. Bu dönüşümün, gelecek yıllarda ekonominin daha da güçlenmesine ve vatandaşların refahının artmasına katkıda bulunması bekleniyor. Bakan Şimşek, hükümetin Türkiye'nin potansiyeline olan güçlü inancını bir kez daha dile getirdi.