Yüzde 11.54'lük enflasyon artışına rağmen, memurlar ekonomik kayıplarını telafi edecek bir artış talep ediyor. Türkiye Kamu-Sen, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde düzenlediği basın açıklamasıyla, memur maaşlarında yeniden değerleme oranının güncellenmesini ve ek olarak refah payı verilmesini istedi. Başkan Önder Kahveci, "Gerçek anlamda bir zam için refah payı şart" dedi ve gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 15 artış ve yüzde 10 refah payı talebini iletti. Bu talepler, kamu çalışanlarının alım gücündeki düşüşü ve artan yaşam maliyetlerini göz önünde bulunduruyor. Birçok memur, mevcut zammın yeterli olmadığını ve hayat pahalılığının gerisinde kaldığını dile getiriyor. Hükümetin bu taleplere nasıl yanıt vereceği yakından takip ediliyor.
Refah Payı Talebi: Kamu Çalışanlarının Beklentileri
Memurların refah payı talebi, sadece maaş artışından öte, ekonomik güvenlik ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi anlamına geliyor. Kamu çalışanlarının yıllardır artan enflasyon karşısında kayıplar yaşadığı ve bu kayıpların telafi edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Refah payı talebinin, kamu çalışanlarının motivasyonunu artırması ve kamu hizmetlerinin kalitesini yükseltmesi bekleniyor. Özellikle, düşük gelirli memurların bu paydan daha fazla faydalanması hedefleniyor. Bu talebin arkasındaki temel neden, artmakta olan yaşam maliyetleri ve alım gücündeki düşüştür. Hükümetin bu talebe vereceği yanıt, kamu çalışanlarının moralini ve çalışma performansını doğrudan etkileyecektir.
Adil Bir Vergi Sistemi İçin Çağrı
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Konya’da yaptığı açıklamada var olan vergi sistemini eleştirdi. Arslan, "Çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi alan adaletsiz bir sistemle karşı karşıyayız" diyerek ekonomide daha adil bir vergi sisteminin kurulması gerektiğini savundu. Bu durum, memur maaşlarının yanı sıra genel ekonomi politikalarının da eleştirilmesine neden oluyor. Adil bir vergi sisteminin, gelir dağılımındaki eşitsizliği azaltması ve memurlar da dahil olmak üzere tüm vatandaşların yaşam standartlarını iyileştirmesi bekleniyor. Bu konunun, gelecek dönemde ekonomi politikaları için önemli bir gündem maddesi olacağı öngörülüyor.